Programa Vali Güzeloğlu’nun yanı sıra; Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Cumali Atilla, Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Halis Zafer Koç, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, Vali Yardımcıları Dr. Ahmet Naci Helvacı ve Remzi Oğuz Yılmaz, İl Emniyet Müdürü Tacettin Aslan, İl Jandarma Komutan V. Alb. Fatih Kılınç, kaymakamlar, ilimizdeki kamu kurum ve kuruluşların üst düzey yetkilileri ile 17 ilçemizden çok sayıda muhtar katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin yaptığı çalışmalarla ilgili Diyarbakır İl Temsilcisi Muhammed Ay’ın sunumu ile devam etti.
Ardından Vali Yardımcısı Dr. Ahmet Naci Helvacı, İçişleri Bakanlığı’nın uyuşturucuyla mücadele konusunda yaptığı çalışmalarla ilgili sunum yaptı.
Daha sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Cumali Atilla katılımcılara hitaben bir konuşma ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından son 2 yılda şehrimize yapılan hizmetlerle ilgili sunum yaptı.
Daha sonra muhtarlara hitaben bir konuşma yapan Sayın Valimiz Hasan Basri Güzeloğlu şunları söyledi: “Büyükşehir Belediye Başkanım, Jandarma Bölge Komutanımız, Cumhuriyet Başsavcımız, değerli çalışma arkadaşlarım, aziz ve güzel Diyarbakır’ın kamu yöneticileri ve sivil toplum temsilcileri, esnafımızın değerli başkanları ve 17 ilçede 1042 mahallemizde halkımızın oylarıyla seçilen onların elçisi olarak devlet ve millet arasında hizmet ve gönül köprüsünü kuran ve bugün burada hepsini ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyduğum çok değerleri muhtarlarımız hoş geldiniz.
“Bedelini çocuklarınız ve çocuklarımız ödüyor.”
Valiliğimizce düzenlenen muhtarlar toplantısının bu ayki gündeminde sizlerle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Biraz önce çok değerli ve hepimiz için çok anlamlı sunumları izledik. Bakanlığımızca belirlenen bu ayki gündemde birinci konu gerek Yeşilay Derneği başkanımızın sizlere sunduğu, gerekse Vali Yardımcısı arkadaşımın sizlerle paylaştığı gibi milletimizi ve neslimizi tehdit eden ve büyük tehdit ve tehlike olan bağımlılık yaratan uyuşturucu maddeler ile mücadele edin. Silahlı terörden hiçbir farkı olmayan nesilleri tüketen insanların canına kasteden ve bu hain ve sinsi tehdit karşısında hepimizin ve hepinizin yapması gerekenleri uyaran sunumlar izledik. Burada bütün muhtarlara bir kez daha hem insani hem imani hem de hukuki mesuliyetimiz doğrultusunda bu meseleye sahip çıkmanızı istiyoruz. Bu meselenin hiçbir şekilde ihmal, eksiklik ve boşluk götürür bir tarafı yok. Bedelini çocuklarınız ve çocuklarımız ödüyor. Milletimiz ödüyor. Zehirledikleri ve tuzaklarına düşürdükleri her bir gencimizin ve bireyimizin üzerinden kazandıkları ile bu milletin geleceğini tehdit eden ve yok etmek isteyen terör örgütlerine finans sağlanıyor. Bu noktada yakın çevrenizden ve mahallenizden başlayarak bağımlılık yaratan bütün maddelere karşı tütünden başlayarak yapacağımız mücadelede uyuşturucu gündemimizin en önemli maddesi olmak zorunda. Güvenlik kuvvetlerimizin, diğer kamu kurum ve kuruluşlarımızın ortaya koyduğu Yeşilay Birliği sivil toplumun başlattığı mücadele ancak ve ancak muhtarlarımızın meseleye sahip çıkması ile başarıya ulaşacaktır. Sizler mahallenizin her bir hanesini, yaşayan her bir kişisini, her bir hanenin içerisinde yaşanan en genç kesimini bilen kişilersiniz. Bu meseleye el birliğiyle ve güç birliği ile sahip çıkarsak bu tehdidi bu büyük felaketi bertaraf etmiş olacağız.
“Bu tehdidi yok etme kararlılığındayız.”
Diyarbakır'da çok büyük bir kararlılık sergileniyor. Başkanlığımda her ay yaptığımız mücadele ve değerlendirme toplantısında ortaya çıkan sonuçlar gösteriyor ki hamdolsun Diyarbakır, bu kararlılığı bugün çok net bir şekilde sergiliyor. Sivil toplum, ekonomik kesimin ve reel kesimin temsilcileri de bunu sahipleniyor. Ticaret ve sanayi odamız sadece bunun için bir komisyon kurulması kararı aldı. Bütçe ayırdı. Esnaflarımız ve bütün başkanlarımız meselenin hassasiyetini çok üst düzeyde sergiliyor. Allah razı olsun ama yetmez. Tehdidin tüm boyutlarıyla ortadan kaldırılması, gençlerimizden başlayarak insanlarımızdan uzaklaştırılması bir ortak kararlılığa bağlıdır. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve himayesinde devam eden bu mücadelede İçişleri Bakanlığımızın ve Sayın Bakanımız Süleyman Soylu'nun liderliğinde bu ülkenin her bir köşesinde her bir mahallesinde bu tehdidi yok etme kararlılığındayız. Okul önlerinden başlayarak bu bağımlılık ve uyuşturucu tehdit ve belasını yok etmek noktasında büyük bir çaba sergilemekteyiz. Altını çizerek söylemek istiyorum ki siz değerli muhtarlarımızla bu mücadeleyi başarıya ulaştıracak ve sonuç alacağız. Ben inanıyorum. Bugüne kadarki kararlılığın bu doğrultuda artarak gelişmesi İnşallah diğer Diyarbakır’ımızda her anlamda ve alanda bu tehdidin bertaraf edilmesini sağlayacak. Bu konudaki hassasiyetimizi İlçe kaymakamlarımız da yaptığınız ve yapacağınız tüm toplantılarda sergiliyorsunuz. Bugün de bir kez daha sizlerle paylaşmak istedik.
Diğer bir gündem maddemiz ise biraz önce değerli Büyükşehir Belediye Başkanımın sizlere yaptıklarını değil ancak zamanın elverdiğinde aktardıklarını sunduğu insanlığa hizmet anlayışının tevazu etmesi köyden kente, kırdan şehre, doğumdan ölüme kadar insanı kucaklayan bir hizmet bütünlüğünü Diyarbakır’ımızda son iki yılda gerçekleştirilmiş projelerin paylaşılması. Değerli muhtarlar devlet ve devlete ait bütün kurumlar, kaynaklar ve imkanlar millet için vardır. Millete hizmet etmek için vardır. Milleti oluşturan her bir insana hizmeti götürmek, onları mutlu etmek için vardır. Çünkü bizim inancımız insana eşrefi mahlukat olarak bilir. Yaratılmış en değerli varlıktır insan. Şeyh Galib diyor ki: “Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen. Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen” yani yaratılmışın en güzeli, en özeli ve varlığın özüsün sen. Onun için ’İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ diyoruz. Yönetim anlayışının merkezinde insanı düşünüyoruz ve insana hizmeti ibadet sayıyoruz. Bu doğrultuda baktığımız zaman Diyarbakır'ımızda Büyükşehir Belediye Başkanımız dahil ilçelerde bu emanet ve inançla belediye yönetimlerinde göreve başlayan arkadaşlarımız, devraldıkları ve maalesef insanı yok sayan insana hizmet etmeyi değil insana ve kente ihanet etmeyi amaçlayan zihniyetin aksine bugün Diyarbakır'ı bir huzur diyarı, bir çiçek bahçesi, bir gül bahçesi haline getirdiler. Şüphesiz hepinizin katkısıyla emeğiyle bugün Diyarbakır herkesin buluştuğunda huzurlu, gördüğü zaman sükunu ve görmekten mutluluğu elde ettiği bir şehir haline geldi.
“Hiç kimse bu büyük kutlu yürüyüşü durduramayacaktır.”
Her kesimin her kişinin her meselenin üzerine giden çözmeyi amaçlayan halkı ile bütünleşen bir idarenin Diyarbakır'a iki yılda kazandırdıkları ortada. Şimdi soru şu bunlar ‘İsteyince Oluyor' diyor Cumali Bey, peki niye olmamış bugüne kadar? Çünkü istenmemiş. Bu kaynaklar millete ve milletin hizmetine tahsis edilmemiş de onun için. Bakın iki senede 2000 kilometre yol yaptık, dedi. Yani yılda 1000 kilometre. Diyarbakır'ın 17 ilçesinin toplam yol ağı toplam 6000 kilometre. Şimdi Cumali Bey anlatırken ben düşünüyorum, eminim siz de düşündünüz. Her sene bu kalitede bir yol yapılabiliyor ise geride ki 17 yılda 1000x17=17 bin kilometre eder. Yapılan yollar nerede? Cumali Bey, bir kuruş borç almadığını, dışarıdan da kaynak ve imkan almadığını ifade etti. Belediyeye gelen gelir ödeneği akılla, inançla, millete hizmet şiarıyla kullandı. Demek ki altı yıl bu ivme devam ederse, etseydi altını çiziyorum mesele bitmişti. 17 ilçenin en az 3-4 muhtarları ile toplantımızı yaptık. Tutanaklar alındı. Talep nedir? Milletin sizden talebi nedir? Sizi seçen insanın talebi nedir? Şüphesiz başta yol geliyor, su geliyor, altyapı geliyor, sulama geliyor. Peki şimdi hesap ortada. Cumali Bey diyor ki iki yılda yaptığım bu. Daha bunun içine 160 kilometre sıcak asfalt dahil değil. İnsanı şaşırtan otoban kalitesinde ki yollar dahi değil. Sadece yolu konuşuyorum. Tercih nedir çok açık. Tercih hizmettir, hizmeti yapanı tercih etmektir. Milletin karşısına çıktığımızda söyleyeceğimiz tek şey hizmettir. Bu makamlar hizmetler için emanettir ve mesuliyettir. Makamlar ancak millete hizmet ederse var olur ve millete hizmet etmek en büyük şereftir. Allah hiçbirimizi yolundan ayırmasın. Milletin karşısına hizmet etmeden çıkan onların beklentisini değil de ideolojik olarak bu milletin geleceğini zehirleyenlerin safında eylemesin.
Cumali Bey sadece belediye hizmetlerini anlattı. Diyarbakır'a bizim yaptığımız hizmetler bununla sınırlı değil. Sayın Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır'a her teşrifinde Diyarbakır sevgisi, Diyarbakır’a olan özel ilgisinden dolayı Diyarbakır'ın geleceğine dönük müthiş kazanımlar elde ediyoruz. Geçtiğimiz Cumartesi arkadaşlarımla birlikte basın toplantısında kamuoyu ile paylaştık. Milletvekillerimiz, sivil toplum temsilcilerimiz ile birlikte Cumartesi günü paylaştığımız 160 Milyon Türk Lirası altyapı yatırımları doğrudan Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır'a bu anlamda hediye ettiği ve tahsis ettiği kaynaklar 25.000 kişilik net sanayide doğrudan istihdam sağlayacak ve en geç iki yıl içerinde Diyarbakır ile buluşacak. Organize Sanayi Bölgemizin altyapı ihalesinde yaklaşık 50 milyon tutarındaki ödeneği temin edildi, ihalesi yapıldı, yer teslimini yaptık ve inşaatı başladı. En az bu 5000 istihdam demek. Tekstil İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kuruldu. Altyapı ihalesi yapıldı. 20 milyon tutarındaki bu ihale sonucunda yer teslimi yapıldı ve inşaat başlıyor. Bu ne demektir tekstilde en az 15.000 kişilik bir istihdam. 2. Organize Sanayi Bölgesi tüzel kişiliği Sanayi Bakanlığı'nın bugüne kadar gerçekleştirdiği en kısa süre içerisinde gerçekleşti. Sayın Bakanım onayladı ve kurulmuş oldu. Burada da 10.000 kişilik bir istihdamımız var. Daha bunun içerisine 100 milyon tutarındaki Diyarbakır Havalimanının ek pist ihalesi dahil değil. 1 milyar yani 1 katrilyon tutarındaki Silvan Barajı'nda ek ödenek dahil değil. Nedir bunlar? Bir büyük değişimin habercisi. Diyarbakır hak ettiği beklediği ve sahip olduğu zenginliklere kavuşmak ve artık bu iddiasıyla dünyanın gündeminde huzurla, kardeşlikle, kalkınma ile ve gelişmeyle anılan bir il olma yolundadır. Bunu hiç kimse engelleyemeyecektir. Buna dönük hiç kimse bu büyük kutlu yürüyüşü durduramayacaktır. Çünkü Diyarbakır insanı her şeyin en iyisini hak ediyor. Dokunuyoruz. Koşuyoruz. Her birinin yüzünde artık barışın kardeşliğin gelişmenin arzusu ve isteği var.
“Kalacak olan kubbede hoş bir sada olmak”
Benim gencim Diyarbakır’da iş istiyor, benim insanım Diyarbakır'da kalkınma istiyor. Bunları sağlamak adına söyleyecek olanların milletin karşısına çıkması gerekiyor. Sunacak heybesinde bunlarla çıkması gerekiyor. Yılların ertelenmişligi, ötelenmişliği ve ihanetinin değil halka hizmeti hakka hizmet bilenlerin Diyarbakır'da buluşması gerekiyor. İşte çiçek gibi bahçeler, yollar, huzura açılan çalışmalar, doğumdan ölüme insanı kucaklayan yaklaşımlar ve özünde insana hizmeti merkez alan bir anlayış. Biz kendimizi bu noktada gönüllere ulaşan ve gönüllere dokunduğunda onlara bir ‘Allah Razı Olsun’ duasıyla en büyük ödülü alanlar olarak görüyoruz. Sizler de öylesiniz. Kalacak olan kubbede hoş bir sada olmak. Hangi işi yaparsanız yapın gün gelip gittiğinizde o göreviniz, işiniz hayattan gittiğinizde bir hayırla anılan olmaktır. Allah herkese hayırlı anılanlardan eylesin. Bu düstur içerisinde davrananlardan eylesin. Ben Büyükşehir Belediye Başkanımız Cumali Atilla’ya ve ekibine, ilçelerde aynı hizmeti gerçekleştiren bugün aramızda ki sizin hem kaymakamınız hem kayyumunuz olan arkadaşlarıma ve destek veren ekiplerine en büyük destek veren siz değerli muhtarlarımıza çok teşekkür ederim. Allah Razı Olsun. Allah bu inançla, bu çabayla, bu azimle, bizim milletimize karşı mahcup eylemesin. Bu doğrultuda daha nice güzel hizmetleri gerçekleştirmeyi ve böylesi ortamlarda buluşmayı nasip etsin diyor bu duygu ve düşüncelerle hepinize tekrar hoş geldiniz diliyorum. Hepinize siz değerli şahsım karşısında mutluluk duyduğumu belirtiyor Diyarbakır’ın güzel insanlarına sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.
Muhtarlar buluşması, verilen yemeğin ardından 17 ilçemizin muhtarlarıyla ayrı ayrı toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.