Muhabirimizin edindiği bilgiye göre, Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nin bu haftaki Cuma Sohbetleri’nde, “Hz. Lokman Aleyhisselâm’ın Tek Kişilik Vaazı” dile geldi.
Kur’an-ı Kerim’de yer alan kıssalardan kendimize hisseler çıkartmamız gerektiğini ifade ederek sohbetine başlayan ve “Kur’an’ın kıssa anlatmadaki kastı tarihi bilgi vermek değildir. İbret ve ders almamızı sağlamak içindir” diyen Konya Müftüsü Prof. Dr. Ali Akpınar, Lokman sûresinde de zaman ve mekân belirtilmeksizin sadece Lokman aleyhisselam’ın oğluna vaazının anlatıldığını belirterek “Biz buna Lokman’ın tek kişilik vaazı diyoruz. Lokman’ın oğluna vaazı diyoruz.” şeklinde konuştu.
Şükreden Kendine Şükreder
Ahmet Keleşoğlu Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen sohbette; “Biz Lokman’ı “hakim kişi” olarak, “bilge kişi” olarak ve “hikmet ehli kişi” olarak biliyoruz” diyen Prof. Dr. Ali Akpınar, büyük bir nimet olan hikmetin Cenab-ı Hakk tarafından Allah’a şükretmesi için verildiğini belirterek hikmeti şu sözlerle açıkladı: “Hikmet bilgeliktir. Sahih inançtır. İsabetli karar verme melekesidir. Doğru konuşmadır. Salih ameldir ve bilgiyi yerli yerinde kullanmaktır.” Allah’ın Lokman’ın üzerinden bizi eğittiğini ve bize ders verdiğine işaret eden Prof. Dr. Akpınar, ibadet ve kulluğun insanın kendine yatırımı olduğunu ve şükredenin de kendine şükrettiğini, yaptığı iyiliği de kendine yaptığını dile getirdi. Allah’ın nimetlerinin sayısız olduğunu çeşitli örnekler vererek anlatan Akpınar, nimetin şükrünün beş şartını da şu sözlerle açıkladı: “Nimeti fark etmek, Nimetin asıl sahibi olarak Allah’ı bilmek, Nimeti emanet olarak görmek, Nimeti, nimet sahibinin ölçüleri doğrultusunda kullanmak, Nimete hamd etmek, yâni elhamdülillah.” Allah’a şükrün insanı imana, nankörlüğün ise küfre götürdüğüne dikkati çeken Akpınar, kişide bulunan iman, iyilik ve hikmet cevherlerinin başkalarına yansıması gerektiğini de hatırlattı.
Çocuklarınıza Vaaz Yaptınız Mı?..
Lokman’ın oğluna vaazının çok muhteşem bir vaaz olduğunu kaydeden Akpınar, yakınımızdan başlamak üzere hiçbir insanın küçümsenmemesi ve hor bakılmaması gerektiğini ve onlara; Lokman’ın oğluna vaaz ettiği gibi vaz-u nasihatte bulunulması gerektiği üzerinde ısrarla durdu. Katılımcılara “çocuklarınıza hiç vaaz yaptınız mı?” diye soru yönelten Müftü Akpınar, çocuklarımızı emir eri gibi kullandığımızı ve onlara devamla emir kipleriyle seslendiğimize işaret ederek şunları söyledi: “Bir baba olarak çocuğumuzu karşımıza alıp, “yavrucuğum biz niye namaz kılıyoruz? Niye namaz kılmalıyız biz… BU yaşta ben kılıyorum, sen de kılmalısın o yaşta… Biz niye Alahuekber diyerek namaza duruyoruz?.. Niye kıbleye dönüyoruz… Niye elham okuyoruz… Onların akıllarının anlayacağı şekilde bir namazı anlattık mı?... Bir orucu, bir zekatı, dürüstlüğü, namusu ve iffeti hiç anlattık mı?.. Meryem’i anlatacaksın ki iffeti, Yusuf’u anlatacaksın ki namusu anlatmış olasın…”
“Şirk Dehşetli Bir Zulümdür”
Lokman’ın oğluna; “Allah’a şirk koşma yavrucuğum. Çünkü şirk dehşetli bir zulümdür” diye seslendiğini ve Lokman’ın, burada tevhidi anlattığını belirterek “Tevhid insanı adalete, şirk ise zulme götürür” diyen Akpınar, Allah’ın hakkının kul hakkından önce geldiğini söyledi. Buradan ana-baba hakkı ile evlat hakkına konuyu getiren Akpınar, “Biz insana, anne ve babasına iyilik yapmasını emrettik.” ayetini hatırlattı.
Sohbetinin sonunda Müslümanların, iyiliği emredip kötülükten sakındırması ve bunları yaparken de sabırla hareket etmesi gerektiği üzerinde durarak ilim adamlarının sabrı; “iyilikte devamlı olmaya sabır, kötülükten kaçmaya sabır, başımıza gelen bela ve musibete sabır” diye üçe ayırdıklarını, sabrın da belanın çattığı ilk andaki tutumun olduğunu söyledi. Sohbetin başında katılımcılara aşure ikram edilirken sonunda Konya Müftüsü Ali Akpınar’a, derneğin teşekkür şiltini ise Köy Hizmetlerieski Genel Müdürü Ali Altuntaş sundu.
İsmail Ethem TABORU