Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, “Kamu politikasında değişime gitmeden önce en önemli paydaşlardan birisi olan vatandaşların taleplerinin iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Vatandaşın ilgi alanından, isteklerinden, taleplerinden uzak bir yaklaşım benimsenmesi halinde de başarıdan söz etmemiz mümkün değil. Son 14-15 yılda bizim başarımızın en önemli mihenk taşlarından bir tanesi de vatandaş odaklı yaklaşımımız olmuştur” dedi.
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından düzenlenen 18. Kamu Kalite Sempozyumu’na katıldı. Bakan Elvan, Savunma Sanayi Müsteşarlığında gerçekleştirilen programda yaptığı konuşmada, kamu yönetiminde değişimin oldukça zor olduğunu belirterek, “Bu zaman isteyen, sabır isteyen, bazen de nesil değişikliği isteyen bir alan. Bu durum kamu politikalarına yönelik geliştirilecek yenilikçi yaklaşımların politika alanına göre farklılaştırılmış bir biçimde uygulanmasını da zorunlu kılmaktadır” dedi.
Elvan, yenilikçilik kabiliyetini olumlu yönde etkileyecek kamu politikalarına ilişkin temel ilkeleri ise şöyle sıraladı:
“İyi yönetişim ilkelerini tüm kamu sektörüne hakim kılmak. Politikaların ve stratejilerin belirlenmesi ve uygulanması süreçlerinde etkinliği arttırmak. Daha hızlı, kaliteli, güvenilir kamu hizmeti verilmesini sağlayarak, vatandaş memnuniyetini yükseltmek. Bir diğeri ise şeffaflık ve hesap verebilirliği sağlayan uygulamaları yaygınlaştırmak. Kamu kuruluşlarında vatandaş odaklı hizmet dönüşümü stratejisini ısrarla ve sürekli kapsamını genişleterek uygulamak. Düzenleyici etki analizlerinden elde ettiğimiz gelir esnemelerden tüm kamusal süreçlerde yararlanmak.”
“2002 yılından bu yana süren koalisyonsuz dönem kamu politikalarını hızlı bir değişim sürecine soktu"
Hükümet olarak 2002 yılından bu yana kararlılıkla uyguladıkları ekonomi politikaları ve gerçekleştirdikleri yapısal reformlar neticesinde sağlanan ekonomik istikrarla Türkiye’nin ekonomik ve sosyal alanda önemli mesafeler katettiğine dikkat çeken Bakan Elvan, "2002 yılından beri sürdürmekte olduğumuz koalisyonsuz dönemde değişimin adeta devlet politikası haline getirilmiş olması kamu politikalarını hızlı bir değişim sürecine soktu. Son 14-15 yılda yaşanan gelişmeleri birlikte gördük, gerçekleştirdik. Milli gelirimiz dört katın üzerinde bir artış gösterdi. 200 milyar dolarların biraz üzerinde olan 2002’deki milli gelirimiz, 2015 sonu itibariyle 860 milyar dolara ulaştı. Bu açıdan kamu politikalarında yenilik için siyasi istikrar en önemli itici güçlerden birini oluşturmaktadır" değerlendirmesinde bulundu.
Başarı için önemli olan diğer faktörün ise güçlü bir koordinasyon mekanizması olduğunu söyleyen Bakan Elvan, “Herhangi bir kamu politikasında değişim yapılırken söz konusu politikaların çok sayıda bileşeni olması ve birden çok kurumu ilgilendirmesi bu politikaların gerek tasarlanması, gerekse uygulanması aşamasında çok sayıda güçlükle karşılaşılabilmektedir. Bu süreçte her kurumun kendi perspektifinden bakması ve güçlü bir koordinasyon işletilememesi değişim süreçlerinin bütünselliğini de olumsuz yönde etkilemektedir. Yeni kamu yönetimi siyaset ile idare arasındaki ilişkilerde politikacıları, stratejistler ve düşünce oluşturucuları olarak görmektedir. Siyasilerin değerleri ve vizyonları belirleyip uygun stratejileri seçmeleri ve makro seviyede kaynakları tahsis etmeleri önemlidir” diye konuştu.
“Gerçekleştirilecek kamu politikası yeniliklerinin başarısı için insan kaynağının sürekli bir biçimde iyileştirilmesi gerekmektedir” diyen Elvan, şunları kaydetti:
“Bu iyileşme için personel rejiminin çalışmayanı zorlayan, çalışanı çeşitli ödül mekanizmalarıyla motive eden bir yapıda olması gerekmektedir. Değişim yapabilme kabiliyeti, risk almayı ve inisiyatif üstlenmeyi destekleyen bir personel rejimiyle de doğru orantılıdır. Kamu politikalarının oluşturulmasında gözetilen girdi ve çıktı odaklı yaklaşımlar zaman zaman hangi sonuçlar elde edilmek isteniyor sorusunun gözardı edilmesine de neden oluyor. Gerçekleştirdiğimiz kamu yönetimi ve kamu mali yönetimi reformları çerçevesinde kamu idarelerinin planlı hizmet sunumu, belirlenen politikaları, somut iş programlarına ve bütçelere dayandırma uygulamayı etkili bir şekilde izleme ve değerlendirmelerini sağlamaya yönelik olarak stratejik planlama temel bir araç olarak benimsenmiştir. Stratejik plan yaklaşımının 10 yıllık uygulamasıyla kamu politikasının sonuç odaklılığı benimsenmiş, kamu idarelerinin analiz ve analize dayalı politika geliştirme kapasitesi artmış ve kamu hizmetlerinin ölçülebilirliği yükselmiştir. Ancak tabi eksikliklerimiz var. Özellikle araştırma planlama, koordinasyon birimlerinin, stratejik planlama birimlerine dönüşmesinden sonra elbette kamu kurum ve kuruluşlarımız belirli bir hedef koyuyorlar. 3-5 yıllık hedefler ortaya konuyor. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için de çaba sarf ediliyor. Ancak stratejik planda yer alan hususlarla, ortaya konan hedeflerle gerçekleştirmelerin karşılaştırılması ‘acaba bu yapılan yatırımların, girişimlerin etkileri ne olmuştur’ diye sorduğumuzda maalesef bakanlıklarımızdan bunun net cevabını alabilmemiz mümkün değil. Bu noktada önemli bir eksikliğimiz olduğunu ifade etmek istiyorum. Stratejik planlama birimlerinini isimleri değişti ama gerçek anlamda olması gereken işlevleri de mutlaka yerine getirmesi gerektiğini düşünüyorum.”
“Kamuda en önemli hedeflerimizden birisinin hizmet kalitesini geliştirmek olması gerekir”
Sonuçlara odaklanan ve ölçülebilir bir kamu politikası yaklaşımı, hedeflenen sonuçları elde etmek için farklı çözümlerin geliştirilmesini gerektirdiğini ifade eden Elvan, “Bu farklılaşma kamu iktisadi kuruluşlarımız dışındaki kamu kuruluşlarımızda özel sektör işletmeleri gibi kar amacı güden doğrudan rekabetli şirketler yerine, stratejiler yerine hizmet kalitesini arttırmaya yönelik stratejilerin geliştirilmesi önem arz ediyor. Kamuda en önemli hedeflerimizden birisinin hizmet kalitesini geliştirmek olması gerekir. Verimliliği nasıl ve ne şekilde arttırabiliriz. Daha etkin bir yönetim anlayışını nasıl ve ne şekilde oluşturabiliriz” şeklinde konuştu.
“Vatandaşın ilgi alanından, isteklerinden uzak bir yaklaşım benimsenmesi halinde başarıdan söz etmemiz mümkün değil”
"Başarıyı getiren diğer bir önemli faktör de vatandaş odaklılığı" ifadesini kullanan Bakan Elvan, "Kamu kurumlarımız, vatandaşlarımıza hizmet sunmak, onlara yönelik değer yaratmak üzere kurulmuşlardır. Kar amacı olsun ya da olmasın her tüzel kişiliğin var oluş sebebi paydaşları için değer yaratmaktır. Özel sektörde bir kuruluş kar ve hisselerin değerini artırmayı amaçlarken, kamu idareleri sunulan hizmetin kalitesini artırmayı ve planlanan amaç ve hedefleri gerçekleştirerek belirli sonuçları elde etmeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle kamu politikasında değişime gitmeden önce en önemli paydaşlardan birisi olan vatandaşların taleplerinin iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Kamu politikasındaki yenilikten etkilenecek ve bu yeniliğin başarısını etkileyecek olan vatandaşların görüşlerinin dikkate alınması ilgili kamu politikasının sahiplenilmesini sağlayarak, uygulama şansını da arttıracaktır. Eğer vatandaşın ilgi alanından, isteklerinden, taleplerinden uzak bir yaklaşım benimsenmesi halinde de başarıdan söz etmemiz mümkün değil. Çünkü kamu kurum ve kuruluşlarımız neticede vatandaşlarımıza hizmet eden ve vatandaşlarımıza hizmet etmek için oluşturulmuş olan kurumlardır. Son 14-15 yılda bizim başarımızın en önemli mihenk taşlarından bir tanesi de vatandaş odaklı yaklaşımımız olmuştur” açıklamasında bulundu.