CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Rahmetli Erbakan da Başkanlık sistemine karşı çıktı. Bütün yetkilerin tek elde toplanmasına karşı çıktı. 1996 yılında Başbakan sıfatıyla başkanlık tartışmasını değerlendirirken, ‘Sen hem istikrardan bahsediyorsun, hem işimizi gücümüzü bırakalım, Türkiye’nin rejimini değiştirelim diyorsun, kendine gel’ diyordu. Bu sözlerin altına aynen imzamı atıyorum” dedi.
Haber sitemizin edindiği bilgiye göre CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, merhum Başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın vefatının 6’ıncı yılı dolayısıyla düzenlenen anma programına katıldı. Ankara Meyra Palas Otel’de gerçekleştirilen programa, Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Recai Kutan, AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin ve çok sayıda davetli katıldı.
Davetlilere konuşma yapmak üzere kürsüye gelen Kılıçdaroğlu, Erbakan’ın en önemli özelliğinin millici olması olduğunu kaydederek, “Diyalog kapısını açmak için atılan her adım, toplumsal birliğimizi sağlamak için atılmış bir adımdır. Rahmetli Erbakan’ın en önemli özelliği, millici olmasıdır. Siyasi yaşamı boyunca daima milli vurgusunu öne çıkarmış, öncüsü olduğu siyasi akımı ‘Milli Görüş’ olarak adlandırmıştır. Ülkesini seven bu topraklara bağlı bir vatanseverdir. 1974 yılında Sayın Bülent Ecevit’le birlikte icra ettikleri Kıbrıs Barış Harekatı bu vatanseverliğin tarihteki yeridir” şeklinde konuştu.
“Siyaset ancak bu vefa ve mücadele duygusuyla yapılabilir”
Erbakan’ın mücadeleci kişiliğine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “Erbakan’ın bir başka özelliği de mücadeleci kişiliği ve inandığı uğruna ortaya koyduğu mücadeledir. Siyaset ancak bu vefa ve mücadele duygusuyla yapılabilir. 1926 yılında Sinoplu mütevazi bir aileden dünyaya gelen bir çocuk, bu cumhuriyet ve demokrasi sayesinde çalışarak çabalayarak başbakanlık koltuğuna oturdu. Bu cumhuriyet ve demokrasi bu yüzden değerlidir. Bu halkın tüm çocuklarına bu ülkenin bütün makamları açıktır” ifadelerini kullandı.
“Erbakan’ın Başkanlık yorumunun altına imzamı atıyorum”
Başkanlık sistemi tartışmaları hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugünlerde şahit olduğumuz Meclisin yetkilerinin kısıtlamaya dönük girişimler, aslında milli gücümüzü yok edecek talihsiz adımlardır. Eksiklerimiz olabilir, önemli olan eksiklerimiz tamamlamak, yanlışlarımızdan ders çıkarmaktır. Rahmetli Erbakan da Başkanlık sistemine bu anlayışla karşı çıktı. Bütün yetkilerin tek elde toplanmasına karşı çıktı. 1996 yılında Başbakan sıfatıyla Başkanlık tartışmasını değerlendirirken ‘Sen hem istikrardan bahsediyorsun, hem işimizi gücümüzü bırakalım, Türkiye’nin rejimini değiştirelim diyorsun, kendine gel’ diyordu. Bu sözlerin altına aynen imzamı atıyorum.”
“Erbakan’ın çabaları, ülkemizde doğru teşhis edilemedi”
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Necmettin Erbakan’ı eleştiren çevrelerin onu doğru teşhis edemediklerini söylediği konuşmasında, “Erbakan’ın çabaları, ülkemizde doğru teşhis edilemedi. Yıllarca hocamızla mücadele ettiler, benim kanaatim ne demek istediğini doğru dürüst anlayamadıklarından kaynaklanıyor. Bugün onun için ki birçok hadiseyle karşılaştığımızda herkes dönüp, ‘Hoca haklıymış’ diyor” diye konuştu.
Devletlerin karşılaştığı sorunları aşabilmek için, yakın tarihlerini iyi bilmeleri gerektiğini ifade eden Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, “Toplumlar, milletler, devletler karşılaştıkları kritik sorunları atlatabilmek için mutlaka yakın siyasi tarihlerini çok iyi bilmek zorundadır. Yakın siyasi tarihimizi objektif ve ön yargısız bir şekilde anlamaya toplum olarak bugün çok ama çok ihtiyacımız var. Yakın tarihimize baktığımızda, her biri ebediyete intikal etmiş Erbakan Hoca’yı, Bülent Ecevit’i, Alparslan Türkeş’i, Turan Feyzioğlu’nu, Turgut Özal’ı, Erdal İnönü’yü, Süleyman Demirel’i görürüz. Allah her birinin mekanını cennet eylesin” açıklamalarında bulundu.
“Millet Erbakan’ın cenazesinde gördü, balans ayarı nasıl yapılırmış”
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Recai Kutan, Erbakan’ın cenaze töreninin 28 Şubat post modern darbesini gerçekleştirenlere balans ayarı çektiğini kaydederek, “28 Şubat’tan sonra diyorlardı ki; ‘Demokrasiye balans ayarı yaptık.’ Millet Erbakan’ın cenazesinde gördü, balans ayarı nasıl yapılırmış. Bütün bu sevgi ve saygı sellerinin sebebi, inandığı şeylerdi. İnancını pervasızca ortaya koymasındandı. Ölümünün üzerinden 6 yıl geçmiş olmasına rağmen, hala gök kubbede Erbakan Hoca’nın gür sesi yankılanmaktadır. Zaman geçtikçe Hoca daha iyi anlaşılacaktır. Tıpkı bir dağın ihtişamının, o dağın eteklerinden uzaklaştıkça daha iyi algılanışı gibi” değerlendirmesinde bulundu.